TÜGİAD Ege'nin konuğu Erkin Şahinöz
Şahinöz, Stratejik şirket yönetimi ve iş zekasını anlattı: “Artık yeşil ve mahremiyet ekonomisi gündemde”
13 Şubat 2022 - 22:19
TÜGİAD Ege Şubesi düzenlediği çevrimiçi ve hibrid toplantılarla iş dünyasının ufkunu açmaya devam ediyor. Pandemi öncesi TÜGİAD Ege Şubesi’nin konuğu olarak kripto dünyasının inceliklerini anlatan Erkin Şahinöz Akademi Kurucu Ortağı, Stratejik Yönetim Danışmanı, ABD Merkez Bankası FED eski Direktörü Erkin Şahinöz, bu kez de Stratejik Şirket Yönetimi ve İş Zekası Konferansı için TÜGİAD Ege’ye konuk oldu.
İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda organize edilen konferansın açılışında konuşan TÜGİAD Ege Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Melih Sebastien Durmuş, Erkin Şahinöz ile birlikte bir çok değerli ekonomist, akademisyen ve alanında uzmanları ağırladıklarını söyledi. Daha önce Şahinöz’den kripto paralar ve dijital finansı dinlediklerini ifade eden Durmuş, “Şimdi ise stratejik şirket yönetimi ve iş zekasını dinleyeceğiz. COVİD 19 pandemisi hayatımıza yen kavramlar getirdi. Bugün için çok farklı kavramları tartışır hale geldik. Bugün bu kavramları masaya yatırıyoruz. Hem üyelerimiz hem de katılım gösteren tüm konuklarımız için verimli bir konferans olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
“Şirketler artık kendisini yönetecek”
Toplantıda ilk sunumu yapan Erkin Şahinöz Akademi Kurucu Ortağı, Stratejik Yönetim Danışmanı, FED Eski Direktörü Erkin Şahinöz Stratejik Şirket Yönetimi ve İş Zekası konusunu anlattı. Dünya ekonomisinde oynaklık, belirsizlik ve karmaşıklık sürecinin hakim olduğuna işaret eden Şahinöz, yeni dönemde yeşil ekonomi uygulamalarının dünyaya hakim olacağını söyledi.
Kripto para ile birlikte yeni ödeme sistemlerinin artık ön plana çıktığını ve mahremiyet ekonomisi kavramının gündeme geldiğini anlatan Şahinöz, “Yeni dönemde yeşil ekonomiye yönelik yatırımlar, iklim nötr politikaları, büyük veri yönetimi, iş zekası modeli dünyaya hakim olacak. Günümüzde veri çok önemli. Veriye yeteri kadar eziyet çektirirsek her şeyi söylüyor. Yazılımlar sayesinde artık kendi kendini yöneten şirketler olacak. Yönetim kurulundaki tartışmalardan, finanstan ve insan kaynakları ile uğraşmaktan kurtulacak şirketler” dedi.
“Başarıya giden yol yetenek yönetiminden geçiyor”
Yeni dönemde anonim ekonomi, paylaşım ekonomisi, makine ekonomisi, döngüsel ekonomi, veri ekonomisi gibi kavramların ve yönetim uygulamalarının ortaya çıktığını anlatan Şahinöz, “Stratejik şirket yönetiminde sermaye yönetimi, varlık yönetimi, yönetim kalitesi, karlılık kalitesi ve likidite yönetimi, hassasiyet analizleri ve dönüşümü öne çıktı. Başarıya giden yolda yetenek yönetimi de bunların arasında son derece öne çıkıyor. Yetenekleri bir araya getirmek ve onları eşgüdümlü olarak hedefe yöneltmek başarının anahtarlarından biri” dedi. 65 yaş üzerinin yaşlı kabul edildiği ortamda yaşlılığın tanımının değiştiğini vurgulayan Şahinöz, “Bir insan, bir şirket, bir ülke, konfor alanı dediğimiz daha açık bir tabir ile vasatlık çukurundan kendini çıkarmak için çaba göstermiyorsa, bunu yapmaktan korkuyorsa o kişi, şirket, ülke yaşlıdır” diye konuştu.
“Duygularımızı yönetmeliyiz”
“Düşünen Organizasyon” başlığı ile sunum yapan Fikret Aslanyürek ise zihinsel okur yazarlık konusuna dikkat çekerek, düşünen ve üreten organizasyona geçmek için zihnin etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini söyledi. Hayallerin gerçeklerin bir ön gösterimi olduğunu, hayal gücünün sürekli canlı tutulmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Aslanyürek, “Biz kararlarımızı verirken duygularımıza göre hareket ediyoruz. İşimizle, özel hayatımızla ilgili aldığımız kararların yüzde 90’ının duygularımızla veriyoruz. Biz düşünebilen duygu makinalarıyız. Duygularımızı da yönetmemiz gerekiyor. Düşünen organizasyon olmak için kalbe giden yol beyinden geçer” dedi.
“Kur korumalı mevduat sistemine katılın”
Cumhur İnan Bilen de “Mali Mevzuatta Güncel Gelişmeler” konulu sunumunda şirketlere kur korumalı mevduat sisteminde katılma önerisinde bulundu. Firmalar için açılan mevduat hesapları ile önemli vergi teşvikleri sağlandığına işaret eden Bilen, “Firmalar bu teşviklerden yararlanmalı. Kur korumalı mevduat 6 aylık süre ile sağlanıyor. Ancak bu süre zarfında esnekliğini yitiriyorsunuz ve öncesinde hesabı kapatırsanız vergi avantajlarından yararlanamıyorsunuz” dedi.
“Müşteri ile duygusal bağ kurun”
Hande Çankaya da “İtibar Yönetimi” başlıklı sunumunda şirket yöneticilerinin çalışanların güvendiği liderler olması gerektiğini söyledi. Firmada çalışan mutluluğunun da çok önemli olduğunu anlatan Çankaya, bunun da müşteri memnuniyetini sağlayacağına dikkat çekti. Sosyal medyada da doğru mecrayı bulup, doğru bir dille kalabalıkların gücünü arkanıza almanın gerektiğine işaret eden Çankaya, müşteri ile de mutlaka duygusal bir bağın kurulmasının şart olduğunu kaydetti.
Kurumsal yönetim için şeffaflık ilk şart
Mete Tevetoğlu da toplantıda “Kurumsal Yönetimin Hukuki Mimarisi”, başlığı ile yaptığı sunumda her şirket için farklı kurumsal yönetim modelleri olduğunu söyledi. Kurumsallaşmanın kişiye bağlı olmaktan çıkmak anlamına geldiğini anımsatan Tevetoğlu, bireye bağlı şirketlerin sürdürülebilir olmayacağını vurguladı. Kurumsal yönetim için şeffaflığın da ilk şart olduğunu kaydetti.
Yatırım öncesi iyi araştırma yapılmalı
“Şirketlerde Kurumsallaşma”, sunumunu yapan Mustafa Bedük ise aile şirketlerinin dönüşümünün hem ülke hem de o şirket açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Kurumsallaşma süreçlerini ayrıntıları ile anlatan Bedük, “Şirketlerin doğru stratejileri ve doğru insan kaynağı olması halinde kurumsallaşmada başarı sağlanabilir. Şirketlerde doğru kararlar alıp hep ileri gitmek gerekiyor. Yatırım kararları alırken de çok dikkat edilmesi gerekiyor. İyi araştırma yapıp fırsatları da değerlendirmek gerekiyor” dedi.
“Nakit akışını yönetemeyen firmalar batar”
“Şirketler Neden Batar”, sunumunu yapan Hakan Çalışkantürk de şirketlerin nasıl ve neden iflas ettiklerini anlattı. Trendi yakalayamamanın ve yenilenememenin şirketlerin Pazar payını kaybetmesinde temel etken olduğunu ifade eden Çalıştürk, “Küresel anlamda cep telefonu Pazar payının yüzde 50’sini elinde tutan Nokia’nın çöküşü buna en iyi örneklerden birini oluşturuyor” dedi. Yatırımlarda fizibilitenin de çok önemli olduğuna dikkat çeken Çalıştürk, “Hatalı fizibilite, sizin yanlış yatırıma yönlendirir ve bu da şirketinizi iflasa götürebilir. Nakit akışını yönetemeyen firmalarda batıyor” diye konuştu.
“Metaverse korkulacak bir şey değil”
Bülent Kavaklı ise “Metaverse’de Yaşam, Metaverse ile Yaşam” başlıklı sunumunda Metaverse’nin öteki evren anlamına geldiğine işaret ederek, hayallerin gerçeğe dönüştüğü bir alan olduğunu söyledi. Metaverse’nin korkutucu bir şey olmadığını belirten Kavaklı, “Metaverse de her şey serbest. Evinde oturduğum yerde ekranını Everest’e çevirip çalışabilirsin. Metaverse gözlüğünü takınca her yerde olabiliyorsun” dedi. Metaverse’nin ileride daha da gelişeceğini ve o alanda hem gerçek hayata hem de kuracağınız karaktere yönelik harcama yapılacağını söyleyen Kavaklı, “Oyun bunun bir bölümü. Öğrenciler derslerini ormanda, iş toplantılarını farklı bir ortamda yapabilirsiniz” dedi.
İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda organize edilen konferansın açılışında konuşan TÜGİAD Ege Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Melih Sebastien Durmuş, Erkin Şahinöz ile birlikte bir çok değerli ekonomist, akademisyen ve alanında uzmanları ağırladıklarını söyledi. Daha önce Şahinöz’den kripto paralar ve dijital finansı dinlediklerini ifade eden Durmuş, “Şimdi ise stratejik şirket yönetimi ve iş zekasını dinleyeceğiz. COVİD 19 pandemisi hayatımıza yen kavramlar getirdi. Bugün için çok farklı kavramları tartışır hale geldik. Bugün bu kavramları masaya yatırıyoruz. Hem üyelerimiz hem de katılım gösteren tüm konuklarımız için verimli bir konferans olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
“Şirketler artık kendisini yönetecek”
Toplantıda ilk sunumu yapan Erkin Şahinöz Akademi Kurucu Ortağı, Stratejik Yönetim Danışmanı, FED Eski Direktörü Erkin Şahinöz Stratejik Şirket Yönetimi ve İş Zekası konusunu anlattı. Dünya ekonomisinde oynaklık, belirsizlik ve karmaşıklık sürecinin hakim olduğuna işaret eden Şahinöz, yeni dönemde yeşil ekonomi uygulamalarının dünyaya hakim olacağını söyledi.
Kripto para ile birlikte yeni ödeme sistemlerinin artık ön plana çıktığını ve mahremiyet ekonomisi kavramının gündeme geldiğini anlatan Şahinöz, “Yeni dönemde yeşil ekonomiye yönelik yatırımlar, iklim nötr politikaları, büyük veri yönetimi, iş zekası modeli dünyaya hakim olacak. Günümüzde veri çok önemli. Veriye yeteri kadar eziyet çektirirsek her şeyi söylüyor. Yazılımlar sayesinde artık kendi kendini yöneten şirketler olacak. Yönetim kurulundaki tartışmalardan, finanstan ve insan kaynakları ile uğraşmaktan kurtulacak şirketler” dedi.
“Başarıya giden yol yetenek yönetiminden geçiyor”
Yeni dönemde anonim ekonomi, paylaşım ekonomisi, makine ekonomisi, döngüsel ekonomi, veri ekonomisi gibi kavramların ve yönetim uygulamalarının ortaya çıktığını anlatan Şahinöz, “Stratejik şirket yönetiminde sermaye yönetimi, varlık yönetimi, yönetim kalitesi, karlılık kalitesi ve likidite yönetimi, hassasiyet analizleri ve dönüşümü öne çıktı. Başarıya giden yolda yetenek yönetimi de bunların arasında son derece öne çıkıyor. Yetenekleri bir araya getirmek ve onları eşgüdümlü olarak hedefe yöneltmek başarının anahtarlarından biri” dedi. 65 yaş üzerinin yaşlı kabul edildiği ortamda yaşlılığın tanımının değiştiğini vurgulayan Şahinöz, “Bir insan, bir şirket, bir ülke, konfor alanı dediğimiz daha açık bir tabir ile vasatlık çukurundan kendini çıkarmak için çaba göstermiyorsa, bunu yapmaktan korkuyorsa o kişi, şirket, ülke yaşlıdır” diye konuştu.
“Duygularımızı yönetmeliyiz”
“Düşünen Organizasyon” başlığı ile sunum yapan Fikret Aslanyürek ise zihinsel okur yazarlık konusuna dikkat çekerek, düşünen ve üreten organizasyona geçmek için zihnin etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini söyledi. Hayallerin gerçeklerin bir ön gösterimi olduğunu, hayal gücünün sürekli canlı tutulmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Aslanyürek, “Biz kararlarımızı verirken duygularımıza göre hareket ediyoruz. İşimizle, özel hayatımızla ilgili aldığımız kararların yüzde 90’ının duygularımızla veriyoruz. Biz düşünebilen duygu makinalarıyız. Duygularımızı da yönetmemiz gerekiyor. Düşünen organizasyon olmak için kalbe giden yol beyinden geçer” dedi.
“Kur korumalı mevduat sistemine katılın”
Cumhur İnan Bilen de “Mali Mevzuatta Güncel Gelişmeler” konulu sunumunda şirketlere kur korumalı mevduat sisteminde katılma önerisinde bulundu. Firmalar için açılan mevduat hesapları ile önemli vergi teşvikleri sağlandığına işaret eden Bilen, “Firmalar bu teşviklerden yararlanmalı. Kur korumalı mevduat 6 aylık süre ile sağlanıyor. Ancak bu süre zarfında esnekliğini yitiriyorsunuz ve öncesinde hesabı kapatırsanız vergi avantajlarından yararlanamıyorsunuz” dedi.
“Müşteri ile duygusal bağ kurun”
Hande Çankaya da “İtibar Yönetimi” başlıklı sunumunda şirket yöneticilerinin çalışanların güvendiği liderler olması gerektiğini söyledi. Firmada çalışan mutluluğunun da çok önemli olduğunu anlatan Çankaya, bunun da müşteri memnuniyetini sağlayacağına dikkat çekti. Sosyal medyada da doğru mecrayı bulup, doğru bir dille kalabalıkların gücünü arkanıza almanın gerektiğine işaret eden Çankaya, müşteri ile de mutlaka duygusal bir bağın kurulmasının şart olduğunu kaydetti.
Kurumsal yönetim için şeffaflık ilk şart
Mete Tevetoğlu da toplantıda “Kurumsal Yönetimin Hukuki Mimarisi”, başlığı ile yaptığı sunumda her şirket için farklı kurumsal yönetim modelleri olduğunu söyledi. Kurumsallaşmanın kişiye bağlı olmaktan çıkmak anlamına geldiğini anımsatan Tevetoğlu, bireye bağlı şirketlerin sürdürülebilir olmayacağını vurguladı. Kurumsal yönetim için şeffaflığın da ilk şart olduğunu kaydetti.
Yatırım öncesi iyi araştırma yapılmalı
“Şirketlerde Kurumsallaşma”, sunumunu yapan Mustafa Bedük ise aile şirketlerinin dönüşümünün hem ülke hem de o şirket açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Kurumsallaşma süreçlerini ayrıntıları ile anlatan Bedük, “Şirketlerin doğru stratejileri ve doğru insan kaynağı olması halinde kurumsallaşmada başarı sağlanabilir. Şirketlerde doğru kararlar alıp hep ileri gitmek gerekiyor. Yatırım kararları alırken de çok dikkat edilmesi gerekiyor. İyi araştırma yapıp fırsatları da değerlendirmek gerekiyor” dedi.
“Nakit akışını yönetemeyen firmalar batar”
“Şirketler Neden Batar”, sunumunu yapan Hakan Çalışkantürk de şirketlerin nasıl ve neden iflas ettiklerini anlattı. Trendi yakalayamamanın ve yenilenememenin şirketlerin Pazar payını kaybetmesinde temel etken olduğunu ifade eden Çalıştürk, “Küresel anlamda cep telefonu Pazar payının yüzde 50’sini elinde tutan Nokia’nın çöküşü buna en iyi örneklerden birini oluşturuyor” dedi. Yatırımlarda fizibilitenin de çok önemli olduğuna dikkat çeken Çalıştürk, “Hatalı fizibilite, sizin yanlış yatırıma yönlendirir ve bu da şirketinizi iflasa götürebilir. Nakit akışını yönetemeyen firmalarda batıyor” diye konuştu.
“Metaverse korkulacak bir şey değil”
Bülent Kavaklı ise “Metaverse’de Yaşam, Metaverse ile Yaşam” başlıklı sunumunda Metaverse’nin öteki evren anlamına geldiğine işaret ederek, hayallerin gerçeğe dönüştüğü bir alan olduğunu söyledi. Metaverse’nin korkutucu bir şey olmadığını belirten Kavaklı, “Metaverse de her şey serbest. Evinde oturduğum yerde ekranını Everest’e çevirip çalışabilirsin. Metaverse gözlüğünü takınca her yerde olabiliyorsun” dedi. Metaverse’nin ileride daha da gelişeceğini ve o alanda hem gerçek hayata hem de kuracağınız karaktere yönelik harcama yapılacağını söyleyen Kavaklı, “Oyun bunun bir bölümü. Öğrenciler derslerini ormanda, iş toplantılarını farklı bir ortamda yapabilirsiniz” dedi.
YORUMLAR