Özuslu: "Öldürülen gazetecilerin anısının önünde saygıyla eğiliyorum"
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin 6 Nisan Öldürülen Gazeteciler Günü dolayısıyla düzenlediği anma törenine katıldı. Özuslu, gerçekleri halka ulaştırma uğruna hayatını kaybeden gazetecilerin önünde saygıyla eğildiklerini söyledi.
07 Nisan 2022 - 16:14
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) 6 Nisan Öldürülen Gazeteciler Günü nedeniyle anma töreni düzenledi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi’ndeki anma törenine İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, CHP İzmir Milletvekili ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Atila Sertel, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, haber takip ederken alındığı gözaltında dövülerek öldürülen Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe, Mamak Askeri Cezaevi’nde dövülerek öldürülen İlhan Erdost’un kızı Alaz Erdost, evinin önündeki suikast sonucu öldürülen yazar Turan Dursun’un oğlu Abit Dursun, silahlı saldırı sonucunda öldürülen gazeteci Musa Anter’in kızı Rahşan Anter ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti üyeleri katıldı.
Haber alma özgürlüğü
“Gazeteci” ve “öldürülen”in birbirlerine hiç yakışmayan iki kelime olduğunu ifade eden Mustafa Özuslu, “Benim ve toplumun haber alma özgürlüğünü bir gazeteci sağlayacak. Haber alma gereksinimi hava, su, ekmek gibi temel ihtiyaç. Gazeteci bize gördüğü olayları doğru, objektif, yalın bir şekilde aktaracak kişidir. Ne oluyor peki? Haberi hilesiz, hurdasız size aktardığı için siz o kişiyi katli vacip bir kişi olarak görüyorsunuz. Bütün ölümler acıdır ancak gazetecilerin ölümü gerçekten insanı derinden etkileyen bir mesele. Gerçekleri halka ulaştırma uğruna öldürülen demokrasi ve ifade özgürlüğü savunucusu gazetecilerin anısının önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.
Kaybetmek çok zor ama onu haksız yere bir cinayete kurban etmek daha da zor
CHP İzmir Milletvekili ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Atila Sertel ise "Basın Müzesi’nin içerisindeki odanın ismini vermede çok tereddüt etmiştik acaba ‘Öldürülen Gazeteciler’ olmalı mıydı? O dönem ailelere sorduk onlar da ‘O kelimenin geçmesi gerektiğini söyledi ve harfiyen öldürülen ’yazın dediler. Çünkü onlar öldürülmüştü hem de suçsuz yere. Hem de görev başında. Onları öldürenler, kanlı eller o katillerin büyük bölümü yakalanamadı, yakalananların ardındaki güçler ortaya çıkarılamadı. Müzedeki özel eşyalarda beni en çok etkileyen Metin Göktepe’nin kazağı, o kazakta Metin’in saç telleri var. Annesi Fadime Ana o kazağı verirken çok hüzünlenmişti ama buraya gelip müzeyi gezdiğinde onun gelecek nesillere ulaşması açısından önemli işlevi olacağını gördü ve gururlandı. Kaybetmek çok zor ama onu haksız yere bir cinayete kurban etmek daha da zor. Biz Türkiye’de barışı, demokrasiyi getirirsek insan haklarına uygun bir Türkiye yaratırsak artık o yolda mücadele edenlerin gönüllerinin rahat olacağını mezarlarında huzur içerisinde uyuyacaklarını düşünüyoruz" diye konuştu.
Basının önündeki engelleri aşmak için var gücümüzle çalışacağız
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ise, “Keşke bugün hiç olmasaydı. Acısını iliklerimize kadar hissettiğimiz bir gün. Aslında son yıllarda ne dünyada ne de Türkiye’de değişen bir şey yok. Serbesti Gazetesi’nde İttihat ve Terakki yönetimini sert bir dille eleştirmesiyle tanınan Hasan Fehmi Bey, düşünceleri ve yazdığı yazılar nedeniyle 6 Nisan 1909 günü Galata Köprüsü’nde vurularak öldürüldü ve Türkiye’de öldürülen ilk gazeteci olarak basın tarihine geçti. Bu süreç içerisinde Türkiye’de 67 gazeteci bombaların, kurşunların hedefi oldu. Kimleri kaybetmedik ki; Hasan Tahsin’den Sabahattin Ali’ye, Cengiz Polatkan’dan Abdi İpekçi’ye, Ümit Kaftancıoğlu’ndan Çetin Emeç’e; Uğur Mumcu’ya kadar pek çok meslektaşımızı saygıyla anıyoruz. Onlara tek bir mesajımız var; basının önündeki engelleri aşmak için var gücümüzle çalışacağız” diye konuştu.
Törende öldürülen gazetecilerin aileleri de duygularını aktardı.
Haber alma özgürlüğü
“Gazeteci” ve “öldürülen”in birbirlerine hiç yakışmayan iki kelime olduğunu ifade eden Mustafa Özuslu, “Benim ve toplumun haber alma özgürlüğünü bir gazeteci sağlayacak. Haber alma gereksinimi hava, su, ekmek gibi temel ihtiyaç. Gazeteci bize gördüğü olayları doğru, objektif, yalın bir şekilde aktaracak kişidir. Ne oluyor peki? Haberi hilesiz, hurdasız size aktardığı için siz o kişiyi katli vacip bir kişi olarak görüyorsunuz. Bütün ölümler acıdır ancak gazetecilerin ölümü gerçekten insanı derinden etkileyen bir mesele. Gerçekleri halka ulaştırma uğruna öldürülen demokrasi ve ifade özgürlüğü savunucusu gazetecilerin anısının önünde saygıyla eğiliyorum” dedi.
Kaybetmek çok zor ama onu haksız yere bir cinayete kurban etmek daha da zor
CHP İzmir Milletvekili ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Onursal Başkanı Atila Sertel ise "Basın Müzesi’nin içerisindeki odanın ismini vermede çok tereddüt etmiştik acaba ‘Öldürülen Gazeteciler’ olmalı mıydı? O dönem ailelere sorduk onlar da ‘O kelimenin geçmesi gerektiğini söyledi ve harfiyen öldürülen ’yazın dediler. Çünkü onlar öldürülmüştü hem de suçsuz yere. Hem de görev başında. Onları öldürenler, kanlı eller o katillerin büyük bölümü yakalanamadı, yakalananların ardındaki güçler ortaya çıkarılamadı. Müzedeki özel eşyalarda beni en çok etkileyen Metin Göktepe’nin kazağı, o kazakta Metin’in saç telleri var. Annesi Fadime Ana o kazağı verirken çok hüzünlenmişti ama buraya gelip müzeyi gezdiğinde onun gelecek nesillere ulaşması açısından önemli işlevi olacağını gördü ve gururlandı. Kaybetmek çok zor ama onu haksız yere bir cinayete kurban etmek daha da zor. Biz Türkiye’de barışı, demokrasiyi getirirsek insan haklarına uygun bir Türkiye yaratırsak artık o yolda mücadele edenlerin gönüllerinin rahat olacağını mezarlarında huzur içerisinde uyuyacaklarını düşünüyoruz" diye konuştu.
Basının önündeki engelleri aşmak için var gücümüzle çalışacağız
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ise, “Keşke bugün hiç olmasaydı. Acısını iliklerimize kadar hissettiğimiz bir gün. Aslında son yıllarda ne dünyada ne de Türkiye’de değişen bir şey yok. Serbesti Gazetesi’nde İttihat ve Terakki yönetimini sert bir dille eleştirmesiyle tanınan Hasan Fehmi Bey, düşünceleri ve yazdığı yazılar nedeniyle 6 Nisan 1909 günü Galata Köprüsü’nde vurularak öldürüldü ve Türkiye’de öldürülen ilk gazeteci olarak basın tarihine geçti. Bu süreç içerisinde Türkiye’de 67 gazeteci bombaların, kurşunların hedefi oldu. Kimleri kaybetmedik ki; Hasan Tahsin’den Sabahattin Ali’ye, Cengiz Polatkan’dan Abdi İpekçi’ye, Ümit Kaftancıoğlu’ndan Çetin Emeç’e; Uğur Mumcu’ya kadar pek çok meslektaşımızı saygıyla anıyoruz. Onlara tek bir mesajımız var; basının önündeki engelleri aşmak için var gücümüzle çalışacağız” diye konuştu.
Törende öldürülen gazetecilerin aileleri de duygularını aktardı.
YORUMLAR