KESİAD'ın gündemi Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Alkan: “Hem ev hem de iş hayatında kadın erkek eşitliği yok”
24 Mart 2021 - 18:03
Kemalpaşa Sanayici ve İş İnsanları Derneği (KESİAD), Çakabey, Bostanlı, Mavişehir, Güzelyalı Rotary Kulüpleri ile ortaklaşa düzenlediği toplantıda Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Kadının Güçlendirilmesi Projesi Yöneticisi Sevda Alkan’ı ağırladı. ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Çalışma Hayatı’ konulu bir sunum gerçekleştiren Sevda Alkan, KESİAD ve Rotary kulüpleri üyeleri ile çevrimiçi olarak buluştu.
Sanayide üretim bandında kadın çalışan sayısı artıyor
Toplantının açılışında konuşan KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seçil Beydemir Kaynak, İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğimiz bir dönemde bu toplantıyı yapıyor olmanın burukluğunu yaşadıklarını söyledi. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusunda kadınların büyük bir mücadele verdiğini ifade eden Kaynak, “Kadınlar hayatın her alanında hak ettiklerini almak istiyorlar. Bugün sanayide özellikle üretim hattında kadın çalışanların sayısı sürekli artıyor. Bu alandaki kadın çalışan sayının artması için meslek liselerine kız öğrencilerin yönlendirilmesi gerekiyor. Kadınlar artık her meslek grubunda başarılı bir şekilde yer alıyor. Bunun daha da artması için hepimize görevler düşüyor. Bu konuda herkes üzerine düşeni yapmalı” dedi.
Toplumsal cinsiyet nedir?
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Kadının Güçlendirilmesi Projesi Yöneticisi Sevda Alkan, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’nin çok başlığı olduğunu söyleyerek, “En basit anlatımıyla toplumdan topluma değişen beklentilerin, kadın ve erkeği ayırt etme biçimlerine toplumsal cinsiyet denir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ise kişinin cinsel temelli olarak ayrımcılığa uğramasıdır diyebiliriz” dedi.
Yasalarda kadın ve erkeğin eşit olduğunu ancak toplumsal rollerde bunu göremediğimizi söyleyen Alkan, “Hem ev hayatında, hem iş hayatında eşitlik bulunmuyor” dedi.
“Türkiye toplumsal cinsiyet eşitliğinde son sıralarda”
Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl küresel cinsiyet eşitsizliği endeksi yayınladığını söyleyen Alkan, “Bu endekste ilk ön ülke sırasıyla İzlanda, Norveç, Finlandiya, İsveç, Nikaragua, Yeni Zelanda, İrlanda, İspanya, Ruanda ve Almanya geliyor. Türkiye bu sıralama 153 ülke arasında 130. sırada” dedi.
Eşitliği ve eşitsizliği birçok faktörün etkilediğini söyleyen Alkan, ‘Reklamlarda ev içi işlerde hep kadınlar görülüyor. Dizilerde kadına yönelik şiddet de çok bulunuyor. Aile, okul, mahalle, işyeri, çevre, akrabalar bu eşitliğe veya eşitsizliğe doğrudan katkı yapıyor” diye konuştu. Politikaların, kültürel değerlerin, adalet sisteminin ve sağlık sisteminin de bu eşitliğe veya eşitsizliğe etki ettiğini vurgulayan Alkan, “Türkiye’de maalesef bu etkenlerin büyük çoğunluğu eşitsizliğe katkı yapıyor” dedi.
“Karar alma mekanizmasında da kadın yok”
Karar alma mekanizmalarında kadının oranının çok düşük olduğunu ifade eden Alkan, “TBMM’de temsiliyetimiz yüzde 18. Bu en az yüzde 30 olmak durumunda ama maalesef uzun zamandır bu orana yaklaşamıyoruz bile” dedi. Türkiye’de yönetim kurullarında kadınların sayısının da düşük olduğunu söyleyen Alkan, “Kadın üye oranı yüzde 17. 397 halka açık şirkette 2698 yönetim kurulu sandalyesi var, bunların 458’si sadece kadın. Bu da son derece düşük” diye konuştu.
Sanayide üretim bandında kadın çalışan sayısı artıyor
Toplantının açılışında konuşan KESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seçil Beydemir Kaynak, İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğimiz bir dönemde bu toplantıyı yapıyor olmanın burukluğunu yaşadıklarını söyledi. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusunda kadınların büyük bir mücadele verdiğini ifade eden Kaynak, “Kadınlar hayatın her alanında hak ettiklerini almak istiyorlar. Bugün sanayide özellikle üretim hattında kadın çalışanların sayısı sürekli artıyor. Bu alandaki kadın çalışan sayının artması için meslek liselerine kız öğrencilerin yönlendirilmesi gerekiyor. Kadınlar artık her meslek grubunda başarılı bir şekilde yer alıyor. Bunun daha da artması için hepimize görevler düşüyor. Bu konuda herkes üzerine düşeni yapmalı” dedi.
Toplumsal cinsiyet nedir?
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Kadının Güçlendirilmesi Projesi Yöneticisi Sevda Alkan, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’nin çok başlığı olduğunu söyleyerek, “En basit anlatımıyla toplumdan topluma değişen beklentilerin, kadın ve erkeği ayırt etme biçimlerine toplumsal cinsiyet denir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ise kişinin cinsel temelli olarak ayrımcılığa uğramasıdır diyebiliriz” dedi.
Yasalarda kadın ve erkeğin eşit olduğunu ancak toplumsal rollerde bunu göremediğimizi söyleyen Alkan, “Hem ev hayatında, hem iş hayatında eşitlik bulunmuyor” dedi.
“Türkiye toplumsal cinsiyet eşitliğinde son sıralarda”
Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl küresel cinsiyet eşitsizliği endeksi yayınladığını söyleyen Alkan, “Bu endekste ilk ön ülke sırasıyla İzlanda, Norveç, Finlandiya, İsveç, Nikaragua, Yeni Zelanda, İrlanda, İspanya, Ruanda ve Almanya geliyor. Türkiye bu sıralama 153 ülke arasında 130. sırada” dedi.
Eşitliği ve eşitsizliği birçok faktörün etkilediğini söyleyen Alkan, ‘Reklamlarda ev içi işlerde hep kadınlar görülüyor. Dizilerde kadına yönelik şiddet de çok bulunuyor. Aile, okul, mahalle, işyeri, çevre, akrabalar bu eşitliğe veya eşitsizliğe doğrudan katkı yapıyor” diye konuştu. Politikaların, kültürel değerlerin, adalet sisteminin ve sağlık sisteminin de bu eşitliğe veya eşitsizliğe etki ettiğini vurgulayan Alkan, “Türkiye’de maalesef bu etkenlerin büyük çoğunluğu eşitsizliğe katkı yapıyor” dedi.
“Karar alma mekanizmasında da kadın yok”
Karar alma mekanizmalarında kadının oranının çok düşük olduğunu ifade eden Alkan, “TBMM’de temsiliyetimiz yüzde 18. Bu en az yüzde 30 olmak durumunda ama maalesef uzun zamandır bu orana yaklaşamıyoruz bile” dedi. Türkiye’de yönetim kurullarında kadınların sayısının da düşük olduğunu söyleyen Alkan, “Kadın üye oranı yüzde 17. 397 halka açık şirkette 2698 yönetim kurulu sandalyesi var, bunların 458’si sadece kadın. Bu da son derece düşük” diye konuştu.
YORUMLAR