google92207d2cbecf4788.html

Kadınların "Mühendislik" alanında var olma savaşı sürüyor

Her yıl 23 Haziran tarihi  “Dünya Kadın Mühendisler Günü” olarak kutlanıyor. “Dünya Kadın Mühendisler Günü” dolayısıyla konuşan ...

Kadınların "Mühendislik" alanında var olma savaşı sürüyor
24 Haziran 2020 - 00:46
Her yıl 23 Haziran tarihi  “Dünya Kadın Mühendisler Günü” olarak kutlanıyor. “Dünya Kadın Mühendisler Günü” dolayısıyla konuşan Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özge Andiç Çakır, kadın mühendis adaylarının, daha üniversite yıllarından itibaren cinsiyet eşitsizliğinin varlığını hissettiğini söyleyerek “Öncelikle mühendislik bölümlerinin bazı disiplinlerinde kadınlar hem öğrenci hem de öğretim üyesi olarak daha az sayıdalar. Bunun ise çocukluk döneminde kadınlara ve erkeklere yaklaşım farklılığından kaynaklandığını söyleyebiliriz. Toplumumuzda genellikle erkekler rasyonel, duygulardan azade, matematikte iyi olarak düşünülürken; kadınların duygusal, irrasyonel ve kırılgan olarak görülmeleri çocukluk zamanlarından itibaren inşa ediliyor” dedi.

Kadınların mühendislik mesleğindeki varlıklarını sayılarla ifade eden Doç. Dr. Andiç Çakır,  “Kadınlarda en az bir eğitim düzeyini tamamlayanların oranı yıllar itibarıyla artış göstermiştir. Bu oran 2008’de yüzde 72,6 iken 2018’de yüzde 84,5 olarak belirlendi. Bu artışa rağmen, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) 31 Aralık 2018 itibariyle kayıtlı toplam mühendis sayısı 550 bini aşarken bunun yalnızca yaklaşık 125 binini kadın mühendisler oluşturmaktadır. Bunu oransal olarak ele alacak olursak da yaklaşık her dört üyeden biri kadındır diyebiliriz. Bu fark; çalışma durumuna, sektöre ve çalışma alanına nasıl yansıyor diye baktığımızda çalışma durumu kategorisinde kadın-erkek arası pek fark görülmezken sektör-iş koluna göre dağılımda kamu sektöründe kadınların daha ağırlıklı yer aldıklarını görüyoruz. Çalışma koşulları ve saatlerinin nispeten daha uygun olması sebebi ile bu durum kadınların tercihi gibi bir yorum yapmak mümkün görülse de istatistikleri daha derinlemesine incelemekte fayda var. Özel sektör açılımına bakarsak; özel sektörde ücretli çalışan erkeklerin kadınların tam üç katı olduğunu görüyoruz. Ancak, kendi işini kuranlara baktığımızda erkek-kadın oranının yarı yarıya azaldığını,  yani özel sektörde kadınların işe alınmak yerine kendi işlerini kurarak daha rahat hareket edebildiklerini görüyoruz. Diğer yandan kamuda eleman seçiminde özel sektörde eleman seçiminde olduğu kadar kişisel tercihlerin ön planda olmadığını düşünürsek kamudaki kadın istihdamının neden daha fazla olduğunu daha iyi açıklayabiliriz” diye konuştu.

EMERGE Projesi ile kadın mühendis adayları destekleniyor
Kadınların iş hayatında daha etkin rol alması adına çeşitli çalışmaların yapıldığını söyleyen Doç. Dr. Andiç Çakır, “Bu olumsuz tablo içinde elbette olumlu işler de yapılmıyor değil. Türkiye´de kadın mühendis sayısını artırmak ve kadınların iş hayatında daha etkin olması için vakıflar ve topluluklar da sosyal sorumluluk projeleri ile kadınları mühendisliğe teşvik ediyor. Örneğin, ‘Türkiye’nin Mühendis Kızları” projesi ile liselerde eğitim gören kız öğrenciler, mühendislik mesleği ile ilgili olarak farklı etkinliklerle bilgilendiriliyor ve mühendisliği meslek seçimlerinde daha fazla tercihleri arasına almaları hedefleniyor. Bunun yanında, mühendislik fakültelerinde okuyan kız öğrencilere ise burs desteği, staj, eğitim ve mentorluk desteği vererek, bu kadınların iş dünyasında donanımlı mühendisler olarak yer bulmaları hedefleniyor. Desteklenen 350’yi aşkın mezun kadın öğrenci, mühendis olarak iş hayatına atılmış ve çok önemli şirketlerde ve projelerde görev almaya başlamıştır. Bununla birlikte AB ERASMUS Plus tarafından 2019-2021 yılları arasında desteklenmeye hak kazanan ve Ege Üniversitesinin de ortakları arasında bulunduğu EMERGE Projesi, girişimcilik ekosisteminden gelen destek ile kaliteli eğitime erişimi artırarak mühendislik alanında çalışan başarılı kadın girişimcileri artırmayı amaçlamaktadır. Çalışmalarını aktif bir şekilde yürüten EMERGE Projesi Türkiye ekibinde yer alan ben ve Doç. Dr. Fırat Sarsar hocamız, birçok eğitim ve konferansta girişimci, girişimci adayları, kadın mühendisler ve mühendislik öğrencileriyle sık sık bir araya geliyoruz” dedi.
Kişinin istediği mesleği seçebilmesindeki önemli iç dinamiklerden birinin özgüven olduğunu söyleyen Doç. Dr. Andiç Çakır, “Tabi ki ailenin de meslek seçimindeki yönlendirici rolü yadsınamaz. Bu noktada kadınların meslek tercihlerini yaparken karşılaşabilecekleri ön yargıları bilmeleri ve bunlara karşı ne gibi dayanakların da bulunduğunu anlayabilmeleri gerekiyor. Bunun için meslek seçimini gerçekleştirdikleri lise çağlarında rol model olarak alabilecekleri örneklerin onlara tanıtılmasının hem meslek odaları hem de kadın çalışmaları yapan sivil toplum kuruluşları tarafından izlenebilecek bir yol olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

YORUMLAR

  • 0 Yorum