COVID-19 Beslenme alışkanlıklarımızı değiştirdi

Dünyanın değişik üç ülkesinden beş akademisyenin Covid-19 döneminde beslenme ve tüketim alışkanlıkları konusunda yaptığı araştırmada çarpıcı sonuçlara ulaşıldı. Araştırma sonuçlarına göre bir yılda gıda tüketim ve beslenme alışkanlıklarında köklü değişiklikler yaşandı. Türkiye’de et ve yumurta; Çin’de et ve pirinç, Portekiz’de deniz ürünleri, ekmek ve margarin tüketimi arttı. Tatlı ve alkol tüketimi azaldı . Öğün sayıları değişti

 Gıda ve beslenme alışkanlıklarındaki  değişim konulu  uluslararası araştırma çalışması; Kadir Has Üniversitesi’nden  Prof. Dr. Asker Kartarı, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Metin Kozak ve Doç. Dr. Aslı Özen,  Avustralya’nın Edith Cowan Üniversitesi’nden Dr. Jun Wen ve Portekiz’in Algarve Üniversitesi’nden Prof. Dr. Antonia Correia ‘nın yer aldığı bir grup tarafından  gerçekleştirildi.  Çalışma 3 0cak-1 Şubat 2021 tarihleri arasında, Türkiye, Portekiz ve Çin’de  “COVID-19 Salgınının Ev Ortamı Gıda Tüketim Alışkanlıkları Üzerindeki Etkileri” araştırması adı altında yapıldı.

Türkiye’de 449, Portekiz’de 351 ve Çin’de 319 kişiyle yürütülen anket çalışmasının çarpıcı sonuçları arasında;

“Yeni normal döneminde ev, bir sosyalleşme mekânı olarak yeniden önem kazandı.

Türkiye’de et ve yumurta; Çin’de et ve pirinç, Portekiz’de deniz ürünleri, ekmek ve margarin tüketimi arttı.

Salgın yüzünden ailesiyle yemek yemeye başlayanların oranı %25 arttı.

Kurutulmuş, dondurulmuş ve konserve gıdaların tüketimi ile toplu gıda alışverişi azaldı.

Salgın döneminde taze meyve ve sebze tüketim eğilimi arttı.

Ekmek, margarin, un ve pirinç gibi gıdaların tüketiminde değişiklik gözlemlenmedi.

Tatlı ve alkol tüketimi azaldı.

Online gıda alışverişinde bir değişiklik gözlemlenmedi.

Dışarıdan yemek sipariş etmeye yönelik eğilim azaldı.

Evde geçirilen vaktin artması mutfakta geçirilen vakti de etkiledi. Mutfakta daha fazla zaman geçirildikçe kullanılan pişirme teknikleri değişti. İnsanlar yeni pişirme tekniklerine de yöneldi.

Mutfak alanları genişledi, bununla birlikte mutfakta kullanılan araç gereçlerin sayısında da artış gözlemlendi.

25 yaş ve altı gençlerde gözlemlenen değişikliklerden birisi günlük öğün sayısındaki artış oldu. 25 yaş ve altı gençler salgın döneminde yemek hazırlamaya harcadıkları zamanın da arttığını belirtti.

Yeni normalde Türkiye ve Portekiz’de yaşam kalitesi düşerken Çin’de değişmediği kaydedildi.” maddelerine yer verildi.

Araştırmacı akademisyen grubunun lideri Kadir Has Ünivesitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Asker Kartarı  COVID-19 salgınının ülkemize sıçrayışının resmi olarak 11 Mart 2020 tarihinde kabul edildiğini, bu tarihten sonra evlere kapanmalar yaşandığını, birçok iş kolunun evden çalışma düzenine geçtiğini, restoranlar ve yiyecek hazırlayan işletmelere önemli sınırlamalar getirildiğini, bunların sonucunda beslenme tüketim alışkanlıklarının değiştiğini saptadıklarını söyledi.

Prof.Dr. Asker Kartarı; “Her olağanüstü durumda olduğu gibi salgın haberlerinin yayılması sonucu insanları en çok kaygılandıran konulardan biri temel tüketim mallarına, özellikle de gıdaya erişim oldu. Resmi açıklamaların ve kısıtlama haberlerinin ardından market rafları boşaltıldı, kuru gıda stoku yapanlar oldu. Rafları en hızlı şekilde boşalan ürünlerden biri de makarnaydı. Makarna üreticilerinin açıklaması olmasaydı, makarna da uzun süre stoklanan gıdalar arasında yer alacaktı. Salgının ilk aylarında sosyal medyada en ön plana çıkan paylaşımlar, evlerde hazırlanan unlu gıdalar ve yemekler oldu. İnternet üzerinden gıda, mutfak gereçleri, saklama kapları ve dondurucu satışlarında gözlenebilir bir artış oldu. Biz akademisyenler olarak pandemi döneminde yaşanan bu değişimi ortaya koymak ve değişimin olumlu olumsuz etkilerinin değerlendirilmesini sağlamak istedik” dedi.

Seyfi GÜL