Başkan Tugay, salon ışıklarını kapattırarak konuştu: "İklim krizine karşı yeni stratejiler belirlemek zorundayız"
İzmir’in 2030 yılında iklim nötr ve akıllı kent hedefine hizmet etmek üzere 2025-2029 Stratejik Planı kapsamında hayata geçirilecek projeler için Misyon Kentleri Sermaye Merkezi (Capital HUB) aracılığıyla SECAP ve İklim Nötr Eylem Planları Toplantısı yapıldı.
13 Temmuz 2024 - 13:41
İzmir’in iklim nötr ve akıllı kent hedefine hizmet etmek üzere hayata geçirilecek projelere ilişkin düzenlenen Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) ve İklim Nötr Eylem Planları Toplantısı’na katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, salondaki ışıkların büyük bölümünü kapattırarak konuşma yaptı. İklim krizine karşı yeni stratejiler belirlemenin zorunlu olduğunu belirten Başkan Tugay, belediye yöneticilerine “Önümüzdeki bir ay, iklim kriziyle mücadele etmek için kafa yorduğunuz bir zaman dilimi olsun. Bir ay sonra kim ne yaptı onu konuşalım” dedi.
İzmir’in 2030 yılında iklim nötr ve akıllı kent hedefine hizmet etmek üzere 2025-2029 Stratejik Planı kapsamında hayata geçirilecek projeler için Misyon Kentleri Sermaye Merkezi (Capital HUB) aracılığıyla SECAP ve İklim Nötr Eylem Planları Toplantısı yapıldı.
Kültürpark 4 No’lu Hol’de gerçekleştirilen toplantıda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne uluslararası finans olanaklarını aktarmak üzere süreç bilgilendirmesi yapıldı. Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, iklim krizinin geldiği boyutu ifade ederek “Neyin karşılığında neyin feda edildiğini düşünmemiz gerekiyor. Bize armağan edilmiş inanılmaz güzel dünyayı ve doğayı sadece tüketim hırsıyla, para kazanma hırsıyla yok ettiğimizi düşünüyorum. Bunların cezasını biz de sıcaklık, kuraklık, kirlilikle şu an çekiyoruz ama çocuklarımız büyük ihtimal hayatları ile ödeyecek. Dünyada gidecekleri yer kalmayacak. Bu yüzden yeni stratejiler belirlemek ve ciddi çalışmalar yapmak zorundayız” diye konuştu.
“Bunun adı enerji verimliliği”
Konuşması sırasında salonda yanan ışıkların yarısını kapattıran Başkan Tugay, “Bu ışıklar yanıyordu. Şu anda bir kısmını kapattık. Böyle basit bir noktadan başlamamız lazım. Bunun adı enerji verimliliği. Harcamamızın zorunlu olmadığı enerjiyi daha ihtiyaç düzeyinde harcamaya başardığımızda önemli bir şey yapmış oluyoruz. Elektrik, Türkiye’de büyük oranda fosil yakıtlardan elde ediliyor. Bunların çoğu da ithal. Herkes, elektrik konusu başta olmak üzere enerji tüketiminde bilinçli olmayı öğrenmek zorunda. Kurum olarak bunu halletmemiz ve şehre de öğretmemiz lazım” ifadelerini kullandı. Başkan Tugay ayrıca “İnsanların hırslarına hakim olması ve sınırını bilmesi gerekiyor. Bu toplantı göstermelik bir toplantı olmasın. Önümüzdeki bir ay kendi yetki alalarınızda iklim kriziyle mücadele etmek için kafa yorduğunuz, katkı sağladığınız, bir şeyleri değiştirmeye başladığınız bir zaman dilimi olsun. Bir ay içinde kim ne yaptı onu konuşalım” ifadelerini kullandı.
“Dünyayı her birimiz kurtarabiliriz”
İklim değişikliğine uyum konusunda neyin başarılabildiği konusunda düşünmek gerektiğini kaydeden Başkan Tugay, “Her akşam, ‘Bugün iklim için ne yaptım?’ diye düşünmemiz gerekiyor. Milyonlarca kişi ile yapılmış anketlerde dünyadaki insanların büyük çoğunluğunun iklim sorununun mutlaka çözüleceğine inandığını gösteriyor. Eğer 15-20 sene sonra su ve gıda bulamayacağımız, bitki örtüsünün yok olacağı bir tablo oluşursa geriye dönüp de ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşeni yapmadık’ demeyelim. Dünyayı İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak biz kurtaramayız ama dünyada bir sürü hareket, küçük kıvılcımlarla başlar. Eğer doğruysa ve haklıysa bir anda yayılır. Bu konuda herkesin kendinde güç hissetmesi gerektiği düşüncesindeyim. Dolayısıyla dünyayı her birimiz kurtarabiliriz. Bunu birilerinin başlatması lazım” sözlerine yer verdi.
“Romantik boyuttan çıkılması gerek”
İklim krizi konusunda elle tutulur işlere ihtiyaç olduğunu belirten Başkan Tugay, “Bizi yöneten hükümet, bu işin yeterince bilincinde değil. Dünya ülkelerinin çok büyük çoğunluğu böyle. Ekonomik kayıp istenmiyor. Karbon nasıl oluşur onu düşünmek lazım. Karbon, üretimden ve tüketimden oluşur. Karbon salımından sorumlu olanlar, zengin ülkeler ve zengin insanlar. Her türlü endüstriyel üretim, karbon emisyonu en fazla olan kısımdır. Tüketici olarak bu üretimi kışkırtarak, gereksiz kullanımla sanayinin daha fazla karbon emisyonu üretmesine sebep olurken diğer taraftan atıklarımızla karbon emisyonuna katkıda bulunuyoruz. Atıklarımızı doğru bertaraf edip ayrıştırmıyoruz, geri dönüştüremiyoruz” yorumunda bulundu.
“Ciddi bir eylem planımızın olması lazım”
Bilinçlendirme konusunda teşvik etmenin önemli bir yol olduğunu kaydeden Başkan Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüketim alışkanlıkları ile ilgili ciddi çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bit pazarı gibi değil ama İzmir’de kullanılmayan eşyaların ihtiyacı olanlara verildiği bir ikinci el pazarı olması gerekir. Yani gereksiz tüketimden kaçınmalıyız. İzmir Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda olan atıkların da karbon emisyonuna yol açmayacak yollarla bertaraf edilmesi gerek. Ciddi bir eylem planımızın olması lazım. Toplumu bilinçlendirmeliyiz. Özellikle sanayicileri, üniversite hocalarını bilinçlendirelim.”
“Yüzde 40’lık hedefi nötre çevirmek zorundayız”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu da iklim krizinin geldiği noktaya dikkat çekerek “2030’daki yüzde 40 sera gazı azaltımı hedefini nötre çevirmek zorundayız” dedi. Nurlu, SECAP ve Yeşil Şehir Eylem Planı (YŞEP) süreçlerine ilişkin de detaylı bilgi verdi.
“Nötr olmak için 20.1 milyar Euro’luk bir yatırım gerek”
İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanı Kemal Kılıç da İzmir’in iklim nötr ve akıllı kent yol haritasına ilişkin konuştu. Kılıç; ulaşım, kentsel dönüşüm, atık, tarım gibi çalışmaların iklim değişikliğine uyumlu yürütülmesi konusunda proje ve önerileri anlattı. İzmir’in sera gazı salımında nötr olması için azaltılması gereken sera gazının 21 milyon 653 bin 556 tona eşdeğer karbondioksit olduğunu belirten Kılıç, bunun için 20.1 milyar Euro’luk bir yatırım gerektiğini aktardı.
İzmir’in iklim değilikliği uyum süreci
İzmir’in iklim değilikliğine uyum yolculuğu, Avrupa Birliği Belediye Başkanları Sözleşmesi kapsamında 2025 yılında verdiği sera gazı azaltım taahhüdü ile başladı. 2020 yılına kadar sera gazı salımlarını yüzde 20 azaltmak üzere Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı (SEAP) hazırlanarak 2016 yılında belediye meclisi tarafından onaylandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kent adına verdiği taahhüdü 2019 yılında güncelleyerek sera gazı azaltım taahhüdünü 2030 yılına kadar yüzde 40 olacak şekilde yükseltti. Büyükşehir aynı zamanda dirençli bir kent oluşturmak için iklim değişikliği uyum eylemlerini belirlemeyi de taahhüt etti. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) Yeşil Şehir Programı’na Türkiye’den ilk katılan kent olan İzmir’de Yeşil Şehir Eylem Planı (YŞEP) ile birlikte sera gazı azaltım ve iklim değişikliğine uyum eylemlerini içeren İzmir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) hazırlandı. Her iki plan, 2020 yılında belediye meclisi tarafından onaylandı.
Misyon Etiketi ile ödüllendirilen ilk kent İzmir
İzmir, iklim değişikliği ve enerji alanında yürüttüğü çalışmalar sonucunda Avrupa’nın öncü şehirleri arasında yer alarak 2022’de Avrupa Birliği (AB) İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu’na dahil oldu. 2030 iklim nötr hedeflerine yönelik hazırlanan İklim Şehir Sözleşmesi, Avrupa Komisyonu tarafından 2024’te onaylandı ve AB üyesi kentler dışında
Misyon Etiketi ile ödüllendirilen ilk kent İzmir oldu.
Avrupa Komisyonu ve Avrupa Kalkınma Bankası (EIB), özellikle Misyon Etiketi ile ödüllendirilenler olmak üzere misyona katılan kentler için EIB tarafından sağlanan mali danışmanlık hizmetlerinin artırılmasına yönelik olarak Misyon Kentleri Sermaye Merkezi (Capital HUB) girişimini başlattı.
İzmir’in 2030 yılında iklim nötr ve akıllı kent hedefine hizmet etmek üzere 2025-2029 Stratejik Planı kapsamında hayata geçirilecek projeler için Misyon Kentleri Sermaye Merkezi (Capital HUB) aracılığıyla SECAP ve İklim Nötr Eylem Planları Toplantısı yapıldı.
Kültürpark 4 No’lu Hol’de gerçekleştirilen toplantıda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne uluslararası finans olanaklarını aktarmak üzere süreç bilgilendirmesi yapıldı. Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, iklim krizinin geldiği boyutu ifade ederek “Neyin karşılığında neyin feda edildiğini düşünmemiz gerekiyor. Bize armağan edilmiş inanılmaz güzel dünyayı ve doğayı sadece tüketim hırsıyla, para kazanma hırsıyla yok ettiğimizi düşünüyorum. Bunların cezasını biz de sıcaklık, kuraklık, kirlilikle şu an çekiyoruz ama çocuklarımız büyük ihtimal hayatları ile ödeyecek. Dünyada gidecekleri yer kalmayacak. Bu yüzden yeni stratejiler belirlemek ve ciddi çalışmalar yapmak zorundayız” diye konuştu.
“Bunun adı enerji verimliliği”
Konuşması sırasında salonda yanan ışıkların yarısını kapattıran Başkan Tugay, “Bu ışıklar yanıyordu. Şu anda bir kısmını kapattık. Böyle basit bir noktadan başlamamız lazım. Bunun adı enerji verimliliği. Harcamamızın zorunlu olmadığı enerjiyi daha ihtiyaç düzeyinde harcamaya başardığımızda önemli bir şey yapmış oluyoruz. Elektrik, Türkiye’de büyük oranda fosil yakıtlardan elde ediliyor. Bunların çoğu da ithal. Herkes, elektrik konusu başta olmak üzere enerji tüketiminde bilinçli olmayı öğrenmek zorunda. Kurum olarak bunu halletmemiz ve şehre de öğretmemiz lazım” ifadelerini kullandı. Başkan Tugay ayrıca “İnsanların hırslarına hakim olması ve sınırını bilmesi gerekiyor. Bu toplantı göstermelik bir toplantı olmasın. Önümüzdeki bir ay kendi yetki alalarınızda iklim kriziyle mücadele etmek için kafa yorduğunuz, katkı sağladığınız, bir şeyleri değiştirmeye başladığınız bir zaman dilimi olsun. Bir ay içinde kim ne yaptı onu konuşalım” ifadelerini kullandı.
“Dünyayı her birimiz kurtarabiliriz”
İklim değişikliğine uyum konusunda neyin başarılabildiği konusunda düşünmek gerektiğini kaydeden Başkan Tugay, “Her akşam, ‘Bugün iklim için ne yaptım?’ diye düşünmemiz gerekiyor. Milyonlarca kişi ile yapılmış anketlerde dünyadaki insanların büyük çoğunluğunun iklim sorununun mutlaka çözüleceğine inandığını gösteriyor. Eğer 15-20 sene sonra su ve gıda bulamayacağımız, bitki örtüsünün yok olacağı bir tablo oluşursa geriye dönüp de ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşeni yapmadık’ demeyelim. Dünyayı İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak biz kurtaramayız ama dünyada bir sürü hareket, küçük kıvılcımlarla başlar. Eğer doğruysa ve haklıysa bir anda yayılır. Bu konuda herkesin kendinde güç hissetmesi gerektiği düşüncesindeyim. Dolayısıyla dünyayı her birimiz kurtarabiliriz. Bunu birilerinin başlatması lazım” sözlerine yer verdi.
“Romantik boyuttan çıkılması gerek”
İklim krizi konusunda elle tutulur işlere ihtiyaç olduğunu belirten Başkan Tugay, “Bizi yöneten hükümet, bu işin yeterince bilincinde değil. Dünya ülkelerinin çok büyük çoğunluğu böyle. Ekonomik kayıp istenmiyor. Karbon nasıl oluşur onu düşünmek lazım. Karbon, üretimden ve tüketimden oluşur. Karbon salımından sorumlu olanlar, zengin ülkeler ve zengin insanlar. Her türlü endüstriyel üretim, karbon emisyonu en fazla olan kısımdır. Tüketici olarak bu üretimi kışkırtarak, gereksiz kullanımla sanayinin daha fazla karbon emisyonu üretmesine sebep olurken diğer taraftan atıklarımızla karbon emisyonuna katkıda bulunuyoruz. Atıklarımızı doğru bertaraf edip ayrıştırmıyoruz, geri dönüştüremiyoruz” yorumunda bulundu.
“Ciddi bir eylem planımızın olması lazım”
Bilinçlendirme konusunda teşvik etmenin önemli bir yol olduğunu kaydeden Başkan Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüketim alışkanlıkları ile ilgili ciddi çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bit pazarı gibi değil ama İzmir’de kullanılmayan eşyaların ihtiyacı olanlara verildiği bir ikinci el pazarı olması gerekir. Yani gereksiz tüketimden kaçınmalıyız. İzmir Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda olan atıkların da karbon emisyonuna yol açmayacak yollarla bertaraf edilmesi gerek. Ciddi bir eylem planımızın olması lazım. Toplumu bilinçlendirmeliyiz. Özellikle sanayicileri, üniversite hocalarını bilinçlendirelim.”
“Yüzde 40’lık hedefi nötre çevirmek zorundayız”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu da iklim krizinin geldiği noktaya dikkat çekerek “2030’daki yüzde 40 sera gazı azaltımı hedefini nötre çevirmek zorundayız” dedi. Nurlu, SECAP ve Yeşil Şehir Eylem Planı (YŞEP) süreçlerine ilişkin de detaylı bilgi verdi.
“Nötr olmak için 20.1 milyar Euro’luk bir yatırım gerek”
İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanı Kemal Kılıç da İzmir’in iklim nötr ve akıllı kent yol haritasına ilişkin konuştu. Kılıç; ulaşım, kentsel dönüşüm, atık, tarım gibi çalışmaların iklim değişikliğine uyumlu yürütülmesi konusunda proje ve önerileri anlattı. İzmir’in sera gazı salımında nötr olması için azaltılması gereken sera gazının 21 milyon 653 bin 556 tona eşdeğer karbondioksit olduğunu belirten Kılıç, bunun için 20.1 milyar Euro’luk bir yatırım gerektiğini aktardı.
İzmir’in iklim değilikliği uyum süreci
İzmir’in iklim değilikliğine uyum yolculuğu, Avrupa Birliği Belediye Başkanları Sözleşmesi kapsamında 2025 yılında verdiği sera gazı azaltım taahhüdü ile başladı. 2020 yılına kadar sera gazı salımlarını yüzde 20 azaltmak üzere Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı (SEAP) hazırlanarak 2016 yılında belediye meclisi tarafından onaylandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kent adına verdiği taahhüdü 2019 yılında güncelleyerek sera gazı azaltım taahhüdünü 2030 yılına kadar yüzde 40 olacak şekilde yükseltti. Büyükşehir aynı zamanda dirençli bir kent oluşturmak için iklim değişikliği uyum eylemlerini belirlemeyi de taahhüt etti. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) Yeşil Şehir Programı’na Türkiye’den ilk katılan kent olan İzmir’de Yeşil Şehir Eylem Planı (YŞEP) ile birlikte sera gazı azaltım ve iklim değişikliğine uyum eylemlerini içeren İzmir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) hazırlandı. Her iki plan, 2020 yılında belediye meclisi tarafından onaylandı.
Misyon Etiketi ile ödüllendirilen ilk kent İzmir
İzmir, iklim değişikliği ve enerji alanında yürüttüğü çalışmalar sonucunda Avrupa’nın öncü şehirleri arasında yer alarak 2022’de Avrupa Birliği (AB) İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu’na dahil oldu. 2030 iklim nötr hedeflerine yönelik hazırlanan İklim Şehir Sözleşmesi, Avrupa Komisyonu tarafından 2024’te onaylandı ve AB üyesi kentler dışında
Misyon Etiketi ile ödüllendirilen ilk kent İzmir oldu.
Avrupa Komisyonu ve Avrupa Kalkınma Bankası (EIB), özellikle Misyon Etiketi ile ödüllendirilenler olmak üzere misyona katılan kentler için EIB tarafından sağlanan mali danışmanlık hizmetlerinin artırılmasına yönelik olarak Misyon Kentleri Sermaye Merkezi (Capital HUB) girişimini başlattı.
YORUMLAR