Ünlü Mizah Yazarı Cihan Demirci: “Yayın dünyası felaket bir aşamadan geçiyor”

Türk karikatürist, mizah yazarı, gazeteci, senarist Cihan Demirci yılın bazı aylarında yaşadığı  İzmir’in sakinliğiyle ünlü ilçesi Foça’da yayın dünyasının, yazar ve yayıncıların durumunu değerlendirdi.


Ünlü Mizah Yazarı Cihan Demirci: “Yayın dünyası felaket bir aşamadan geçiyor”

Türk karikatürist, mizah yazarı, gazeteci, senarist Cihan Demirci yılın bazı aylarında yaşadığı  İzmir’in sakinliğiyle ünlü ilçesi Foça’da yayın dünyasının, yazar ve yayıncıların durumunu değerlendirdi. Ortalığın yıllar önce yazdığı bir romanındaki Fani Ölümlüoğlu karakteri gibi “Zombilirkişi” kaynadığını savunan Demirci yayın dünyasının ise pandemiyle “felaket bir aşamadan geçtiğini” dile getirdi.  

KADIKÖYDEN BUNALDIKÇA FOÇA’YA
Foça’nın hayarında özel bir yeri olduğunu belirten Cihan Demirci’nin virüs günlerinde İstanbul’dan bunaldıkça Ege’ye kaçmaya çalıştığını söyledi. Cihan Demirci;” İlk kez 1996 yılında gelmiştim. Çok sevdiğim iki dostum arka arkaya Foçaya yerleşince ki bunlardan biri Türk Edebiyatının büyük ustası Tarık Dursun K.’dır.  Tarık abi benim ilk editörümdür. Geyik Muhabbetleri ktabımı 1990 yılında basmayı kabul etti ve bu kitap sayesinde bir yazar olmama yol açtı. Sevgili Tarık Dursun K. abim. Sayesinde Foçaya geliş gidişlerim çok arttı. Bu içine düştüğümüz virüs günlerinde salgın günlerinde İstanbul’dan bunaldıkça Kadıköy’den bunaldıkça Foça’ya gelip gittim. Bazı Foçalıların beni burada yaşadığımı düşündükleri oluyor. Bozuntuya vermiyorum. Sanki sürekli olarak Foçada yaşıyormuş gibi. Soluk aldığım bir yer Foça benim için”

YAYIN DÜNYASI FELAKET BİR AŞAMADAN GEÇİYOR
“Tabii bu içine düştüğümüz salgın günlerinde hayatımız durdu. Yazar çizer olarak. Adımız pek geçmez. Yayın dünyası felaket bir aşamadan geçiyor şu anda. Çok büyük bir kriz yaşanıyor. Kitap satışları yapılamıyor. Okul etkinlikleri yapılamıyor. Ben çocuk kitaplarıyla okul okul gezen bir yazardım. Belediye etkinliklerine katılırdım. Söyleşiler yapardım. Atölye çalışmaları yapardım. 16 -17 aydır bunların hiçbirini yapamıyorum. Ama kitap üretmeye devam ediyorum.”

ZOMBİLİRKİŞİLER ALTIN DEVRİNİ YAŞIYOR
“Bundan 21 yıl önce yayınlanmış tek romanım olan Zombilirkişi’nin bu virüs günlerinde yayınlanması hoş olur diye düşündüm. Yeniden basıldı. Zombilirkişi aslına bakarsanız hiç eskimemiş. Zombiler korku filmlerinde karşımıza çıkan ve öldükten sonra dirilen yaratıklardır. Zombilirkişiler ise ölü halde yaşayan insanlardır. Aradaki fark bu. Türkiyenin her yeri Zombilirkişi kaynıyor. Hiç bir şeyin farkında olmayan. İnceliklerini yitirmiş insanlar.  Bu kitabın bir kahramanı var. Fani Ölümlüoğlu. Bir köşe yazarı. Bir senarist. Böyle köşeleri kaplamış. Ölene kadar o köşede yazan, kimseye kapı açmayan, gençlere hiç bir zaman yol açmayan, birbirinden kötü senaryolar yazarak , bu ülkedeki insanların kötü diziler izlemesine yol açan, senarist geçinen bir köşe yazarının hikayesi. Herşeyi de bilen birisi. Bilirkişi. Yani her konuda uzman. Şu anda da bu tip insanlardan çok var. Hatta altın dönemini yaşıyor Türkiyede şu anda Zombilirkişiler.”

FOÇA'DAKİ KEDİLER ÇOK ŞANSLI
“İçinde Foça kedilerinin de yer aldığı bir kitabım var. Pisifosör Pisifos ‘la Kediler Alemi. Pisifosör kediler aleminin profesörü. Ben böyle sözcük uydurmayı çok seviyorum. Pisifosör Pisifos yağmurlu bir gece de pencerem açık kalmış, içeri giriyor. Kalemi elimden alıp kedilerle ilgili bir kitap yazılması gerektiğini, insanların yazdıkları kitaplarda kedilerle ilgili çok fazla yanlış olduğunu söylüyor. Çok bilmiş bir kedi bu. Bu kitap böylece yazılmış oluyor. Bu kitabın içerisinde Foça Kedileri önemli bir yer tutar. Foça’nın gerçekten bir Kedi Cenneti olduğunu gördüm. Benim yaşadığım ilçe Kadıköy’de aynı zamanda bir Kedi Cennetidir. Ama Foça’daki kediler Kadıköy’dekilerden daha şanslıdır. Bir kere sürekli balıkla beslenme şansları var burada. Onları izlemek, onlardan ilham almak çok iyi gelmişti bana. Dediğim gibi bu kitap Foça’da başladı ve içinde Foça Kedileri’nin de yer aldığı, hem çocukların, hem büyüklerin okuyabileceği keyifli bir kitaptır. “ dedi.

Seyfi GÜL