Foklar, foklar ülkesi Foça’yı terk etmiyor: SAYILARI ARTTI SIK GÖRÜLMEYE BAŞLANDI

Antik çağda Phokaia olan adını bölgede yaşayan Foklardan alan ve anlamı Foklar ülkesi olan İzmir’in turistik İlçesi Foça’da alınan önlemlerin işe yaradığı ve fok sayısının ve görülme sıklığının arttığı belirlendi.


Foklar, foklar ülkesi Foça’yı terk etmiyor: SAYILARI ARTTI SIK GÖRÜLMEYE BAŞLANDI

Antik çağda Phokaia olan adını bölgede yaşayan Foklardan alan ve anlamı Foklar ülkesi olan İzmir’in turistik İlçesi Foça’da alınan önlemlerin işe yaradığı ve fok sayısının ve görülme sıklığının arttığı belirlendi.

Balıkçılar avlanma sırasında ağlarına ve yanlarına yaklaşan fokların son aylarda daha rahat davrandıklarını gözlemlediklerine dikkat çektiler. Fokları Koruma programı kapsamında halen biri Su Altı Derneğ (SAD) ve diğeri Foça Belediyesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi tarafından yürütülen iki proje devam ediyor.

Bölgede Foklar ve çevre ile ilgili çalışmalar 1990 yılında Foça ilçesinin anakarasının ve adalarının bir kısmını içerecek şekilde “Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilmesiyle başladı. Akdeniz fokunun korunması ve yasadışı balıkçılığın önlenmesi ile ilgili çalışmalarda Foça Belediyesi ve AFAG (Akdeniz Foku Araştırma Grubu) iş birliği yaptı. Arazide yapılan gözlemlerle Akdeniz Foku’nun halen bölgede yaşamakta olduğu belirlendi. 2016 yılından beri de gerek SAD’ın ve gerekse Foça Belediyesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi işbirliğiyle kurulan foto kapanlarla fokların faaliyetleri daha iyi izlenmeye başlandı.

FOÇA PİLOT BÖLGE
SAD Başkanı Yalçın Savaş 1992 yılında Foça Yerel Fok Komitesi’ni oluşturduklarını ve türün korunması için projenin hayata geçirildiğini söyledi. Yalçın Savaş;” Türkiye Ulusal Fok Komitesi Foça’yı Akdeniz Fokunun Korunmasında Pilot Bölge olarak belirlemiştir. Foça Yerel Fok Komitesi’nin talebi üzerine de Çevre Bakanlığı tarafından Belediye emrine yasadışı su ürünleri avcılığının denetiminde kullanılmak üzere bir tekne tahsis edilmiştir. Foça’nın kıyısal biyoçeşitliliğini korumak üzere hayata geçirilen bu denetim sistemi Türkiye’deki ilk örnektir ve teknenin kullanım dışı kaldığı 2005 senesine kadar çalışmıştır, Bu sistem Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi ve yakın çevresindeki yasa dışı balıkçılık faaliyetlerinin neredeyse bitmesine neden olmuştur. Bundan foklarda nasibini almıştır.“ dedi.

MANDA GİBİ BİR ŞEY
Foçalı balıkçılardan Kaya Çakmak son 10 gün içinde fokları dört defa gördüğünü söyledi.Kaya Çakmak; “ Genelde ağların üzerinde görüyorum. Çok büyük bir tane var mesela. Siyah. Kocaman. Manda gibi bir şey. Bir tane de ufak var. İkisini görüyorum daha çok. Bir tane de kır renkli vardı onu bugünlerde göremiyorum. Ağları attığımızda geliyor kontrol ediyor. Yiyeceğini yiyor. Kalanı biz alıyoruz. Beraber geçiniyoruz. Öyle bir alışmış ki, artık insandan korkmuyor. Geçen gün limanda geziyordu. Biz ona bir şey yapmıyoruz. O bize bir şeyler yapıyor ama karnını doyurmak için yapıyor. Bizde bunu biliyoruz. Böyle idare ediyoruz. “dedi.

3 METRE UZUNLUĞUNDAYDI
Balıkçı Mücahit Balıkçı’da hem gezi hemde balıkçı tekneleriyle denize açıldıklarında Foklara rastladıklarını anlattı. Mücahit Balıkçı; “ 6 yıldır Foçada balıkçılık yapıyorum. Son zamanlarda Fokları sık görmeye başladık. Siren Kayalıkları ve Hayırsız Ada civarında yaşam alanları var. Teknemizin bağlı olduğu yerde iki sefer gördüm. Tura çıktığımız zamanlarda bir kaç kez karşılaştık. Birinde gördüğümde avlanıyordu. Balık yiyordu. Uzaktan da olsa videosunu çkmeye çalıştım. 2.buçuk – 3 metre uzunluktaydı. Yaşlı bir foktu. Diğerleri daha ufaktı.” Dedi.

KORUMA PROJELERİNİN SAĞLADIĞI POPÜLASYON ARTIŞI
Foçalı balıkçı ve Su Altı Derneği (SAD) Akdeniz Foku Araştırma Grubu(AFAG) temsilcisi Ceyhun Ekinci; Fokların son aylarda sık görülmeye başlandığını, korumanın verdiği bir popülasyon artışının söz konusu olduğunu dile getirdi. Ceyhun Ekinci;” Denize çıkan arkadaşlarımız Fokları sık görmeye başladı. Umarım bu korumanın vermiş olduğu bir popülasyon artışıdır. Aynı fokları değilde farklı foklar gördüklerini umut ediyorum. Korunmaya muhtaç canlılar bunlar. Dünyada çok azaldılar. 500 – 600 tane kadar varlar. Türkiye de de 100 tane kadar olduğu tespit edildi. Umarım korunurlar. Burada sivil toplum örgütlerinin yürüttüğü çalışmalar var. Su Altı Derneği’nin örneğin. Ayrıca Foça Belediyesinin verdiği desteklerle Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Doç. Dr. Harun Güçlüsoy başkanlığında yürütülen projeler var. Foklar yakından takip ediliyorlar. Gözlemleniyorlar. Kameralarla sürekli kayıt alınıyor. Popülasyon artışı da yapılan bu projelerin verdiği güzel sonuçlar diye düşünüyorum. İki projede de çok ciddi çalışma yapılıyor. SAD AFAG Antalya Gazipaşa’dan Çanakkale Karabiga’ya kadar bütün mağaraları kontrol altında tutuyor. İzleme için yurtdışından desteklerle çok ciddi yatırımlar yapılıyor. Yurtdışından ekipler geliyor.Bizler dahil oluyoruz. Mağaralara girip çıkıyoruz. Yerinde gözlemliyoruz. Elini taşın altına koyan herkese buradan teşekkür etmek lazım. Ne kadar ciddi korunursa o kadar iyi sonuç alırız. Zor üreyen bir hayvan. Öğrendiğim kadarıyla iki yılda bir doğum yapabiliyor. Öldürülmesi üremenin en az dört beş yıl geriye gitmesi demek. Ağıma zarar verdi diye foku öldürmek kadar anlamsız bir şey yok. Onlara zarar vermek bana çok çok ahlaksızca geliyor. Bizde balıkçıyız. Bizim ağlarımıza da giriyor. Saatlerce ağıma giren fokun işini bitirmesini beklediğim oluyor. Herkes benim gibi olmayabilir ama “evet zarar verdi ama buda onun dünyası “ diyebilmeliyiz. ” Dedi.

Popülasyonu artan ve sıkça görülmeye başlanan Akdeniz Fokları balıkçılar va vatandaşlar tarafından zaman zaman cep telefonları ve amatör kameralarca görüntülenip sosyal medyada paylaşılıyor..

Seyfi GÜL